Pictoline sayfasındaki bir karikatür, LGBTQI+ hakları için verilen mücadelenin önemini ve son zamanlarda elde edilen önemli kazanımlara rağmen, "gardıroptan çıkmanın" ve sadece olduğun gibi olabilmenin - her anlamda devredilemez ve temel bir hak - artık mevcut gerçeklik olmaması gereken bir geçmişten gelen anakronik bir ifade haline gelmemesi için daha ne kadar çok şey yapılması gerektiğini doğrudan ve nesnel bir şekilde göstermektedirBu amaçla, karikatür basitçe çeşitli ülkelerdeki eşcinsellere yönelik zulüm yasalarına ilişkin verileri sunmaktadır.

"Dünyada eşcinsel haklarının durumu (hala gidilecek uzun bir yol var)" başlıklı karikatür, adil kısımla başlıyor: 26 ülkede eşit evlilik yasal - ancak sıra giderek daha trajik hale geliyor. 89 ülkede eşcinsellik yasadışı değil, ancak kısıtlamalar var. Devam ediyor: 65 ülkede eşcinsellik yasadışı, ta ki barbarlığın maksimumuna ulaşana vedehşet, hala 10 ülkede eşcinselliğin ölümle cezalandırılan bir suç olduğunu hatırlayarak.

Veriler 2016 ve 2017 yıllarına ait, ancak daha çok 19. yüzyıldan kalma gibi görünüyorlar. Karikatürün kaynağı, Amerikan Washington Post gazetesinin "Dünyadaki Eşcinsel Haklarının Durumu" (karikatürle aynı başlık) başlıklı bir haberiydi. Veriler korkunç bir paradoksu ortaya koyuyor: Dünyanın birçok yerinde, cezalandırılmamak ve hatta hayatta kalmak için kim olduğunuzu gizlemek zorundasınızHerkes özgür olmasa da, hiç kimse özgür değildir - bu nedenle başkalarının sevgisinin peşinde koşmanın göreceleştirilmesi ya da sorgulanması söz konusu değildir. Kampanyayı kutlayan #LoveIsLove hashtag'inin de dediği gibi, sevgi sevgidir.